Murat
Bey babasından kalan firmasını büyütmüş, hatta yurtdışındaki birtakım
markaların Türkiye dağıtıcılıklarını (distribütörlüklerini) dahi
almıştı. Murat Beyin firması, piyasanın en güçlü firmalarından biri
olmasına rağmen, ürünlerinin satış modeli yüzünden sıkıntılar
yaşıyordu. Gezici bir satış ekibi hem kendi mağazalarına hem de işletme
hakkı (franchising) verdikleri mağazalara gidiyor, yeni ürünlerini
tanıtıyor, satış yapmaya çalışıyordu. Bu ekip gününün büyük bir
bölümünü ofis dışında geçirdiği, sürekli dolaştığı için kendilerine
şirket cep telefonları verilmişti. Böylece ekip üyeleri şirkete
varmadan, şirketi arayarak yeni siparişleri kolayca bildiriyorlardı.
Ama bu durum zaman zaman karışıklıklara neden oluyordu: Satış ekibinin
üyeleri birbirinden habersiz olarak, aynı gün içerisinde, aynı
mağazalara gidiyor, yanlış siparişler geçiyorlardı.
Durumun
diğer vahim tarafı da bu mağazaların aynı zamanda rakip markaların
ürünlerini de satmasıydı. Murat Beyin satış ekibinin, mağazalarda kendi
ürünlerini ön plana çıkarmak için çok uğraşmaları, mağaza çalışanlarına
veya sahiplerine çok dil dökmeleri gerekiyordu. Bu da satış ekibini
yoruyor, satışa yönelik verimlerini önemli ölçüde düşürüyordu.
Aslında
Murat Beyin müşterisi hem işletme hakkı (franchising) verdiği mağazalar
hem de ürünü kullanan nihai tüketicilerdi. Fakat Murat Bey bir türlü
gerçek müşterileri olan nihai tüketiciye ulaşamıyordu. Çünkü mağazalar
bu bilgileri onlarla paylaşmıyor, onları sadece kendi müşterileri
olarak görüyordu. Murat Bey’in firması da elinde nihai tüketici bilgisi
olmadığı için gerekli kampanya ve duyuruları hem gerçek hem de
potansiyel müşterilerine istediği gibi duyuramıyordu.
Tüm bunlara ek olarak satış ekibinin rapor, harcırah hesaplanması, satış bölgesi yönetimi gibi sorunları da gittikçe büyüyordu.
Acaba
Murat Bey mağazalarda kendi ürünlerini ön plana nasıl çıkartacaktı?
Mağaza sahiplerinin vermediği nihai tüketicilerin bilgilerine nasıl
ulaşacaktı? Bunları yaparken satış ekibinin işini düzenli, kolay ve
hızlı bir şekilde yapmasını nasıl sağlayacaktı? Eğer müşteri bilgisini
elde ederse onlara yeni kampanyalarını, promosyonlarını hangi yollarla
duyuracaktı? Bu kampanyaların maliyetini ne şekilde hesaplamayı
düşünüyordu?
Tüm
bu sorunlarını Microsoft’la paylaşan Murat Bey, Microsoft Dynamics CRM
İş Platformunun bütün bu sıkıntıların üstesinden kolayca gelebileceğini
öğrendi. Üstelik hem Web hem de Outlook üzerinden çalışabilen bu
yazılım, bütün bu iş yükünü üstüne almanın yanında, sadakat yönetim
programı çerçevesinde müşterilerin firmaya sadık kalmalarını da
sağlıyordu.
Murat
Beye OMERD firmasından Barış Kanlıca tarafından yapılacak demoyu siz
de izlemek istiyorsanız 13 Temmuz saat 15.30’da gerçekleştireceğimiz
web seminerimize katılabilir, Microsoft Dynamics CRM İş Platformunun bu
sıkıntıların üstesinden nasıl kolayca geldiğine tanık olabilirsiniz.
Bu linki kullanarak kayıt olabilirsiniz : https://msevents.microsoft.com/CUI/WebCastEventDetails.aspx?EventID=1032421180&EventCategory=4&culture=tr-TR&CountryCode=TR